İnsanoğlu yaşadıkları olayları bir şekilde düzen içine sokmak ve bundan da yola çıkıp, gelecekteki olayların zamanını belirlemek istemiştir. Özellikle de gökyüzünde oluşan şimşekler, yeryüzündeki değişiklikler, tüm göksel cisimler, gök gürlemeleri ve düzen değişiklikleri, mevsimlerin şaşmaz bir düzende oluşması bir yandan hayranlık uyandırırken diğer yandan da ürkütücü olmuştur.
Astrolojinin de gelişimini hızlandıran sebeplerden bir tanesi de özellikle başta tarım toplumları olmak üzere tarih süreci içinde birçok topluluğun göç mevsimi, yağmur mevsimi, tarım mevsimi gibi yaşamlarının en önemli süreçlerinde gök hareketlerini bilmenin zorunluluğu oldu.
Bu iki tanım tarih sürecinde gelişime bakıldığı zaman astronomi ilkel topluluklardan gelişmiş uygarlıklara değin her toplumda ilgi gördü. İslam dünyası, Persler, Mezopotamya ve eski doğu toplulukları hep bu alanda çalışmalar yapmıştır.
Müneccimlik olarak da adlandırılan astrolojinin başlangıcı Babil dönemine gelmektedir. Daha sonra da İran, Yunanistan ve Mısır kültürleri olmak üzere tüm dünyada kabul gördü. Astroloji yıldızlara bakıp, geleceği bilme olarak kabul edilmektedir. İnsanların doğum zamanlarına, yıldızların konumlarına ve onların hayatları üstündeki etkilerine inanmışlardı. Gökteki yıldızlar insanların yaşamlarını etkilemesinin haricinde dünyanın ve tüm ülkelerin de kaderini belirlemede etkin olduğuna inanç zaman içinde astrolojinin de hızlı bir şekilde yayılmasına sebep olmuştur.
Savaşların ve zaferlerin yıldızlar yolu ile önceden tahmin edilmesi çalışmaları da hep bu inanç ürünüdür. Bu sebeple de Araplar astrolojiye ahkamün nücum yani yıldızlardan sonuç çıkarma bilimi olarak adlandırmışlardır. Hıristiyan kültüründe de bir dönem astrolojiyi cinlerle alakalı olarak değerlendirmiş ve yasaklamışlardı. Dolayısı ile bu durum özellikle orta çağda Yahudi ve İslam aleminde gelişmişti. Uzun bir zaman astroloji ile ilgili olarak bilim adamları yıldızlar bilimi olarak kabul etmişler ve bilimselliğini de kabul etmişlerdi.
Astrolojide yıldızlar bir takım bölümlere ayrılırken, her birine de çeşitli etkiler yakıştırılmıştı. Gökte yer alan yıldızlar 12 burca ayrılırken, her bir burç, bir mizaç oluşturucusu olarak kabul ediliyordu. İnsanların doğumları esnasında gökyüzünün hali bu burçlar doğrultusunda yorumlanmaktadır. Bu saptamalar ile birlikte ortaya çıkan yıldız haritasına da zayiçe adı verilmektedir.
Son derece karışık bilgilerden meydana geldiği için müneccim bir takım dönemlerde bilim adamı şeklinde kabul görmüşlerdir. Hatta bu görüş öylesine geliştirildi ki, Rönesans üniversitelerinde önemli dersler içinde yer aldı.
Erken dönem tarım toplumlarında da son derece önemli olan zaman hesaplamaları Mezopotamyalıların eski dönemlerine ait yapıtlarında da hesaplar yer almaktadır ve bu hesaplarda da mevsim ve zaman ayarlamaları yer alıyordu.
Astroloji hakkında daha detaylı bilgi verirseniz sevinirim.